..ışıkların bittiği yerde
Bu şehrin el değmemiş iki yeri var Yolu toprak,gidişi zahmetli... Hala ağaçlar var ve uzakta yanan ışıklar. Bu şehrin beni saklayan iki yeri var. Tüm korkmuşluklarım, utanmışlıklarım ve ürkekliğim... Bu iki yer beni tüm şehire karşı sarar sarmalar. Topraklı yol bana bir şeyler vaadeder. Tüm şehri tutar, çevirir; ayaklarımın altına serer! Kaçarak gittiğim şehirlerden kaçarak buraya getirir beni ayaklarım. Işıkların bittiği yerde deniz başlar. Orda olduğunu bildiğim...ve yalnızca bildiğim. Dokunamam, yasak! Karşı konulmaz varlığına Büyük bir acıyla Bakıyor olabildiğime şükür etmeliyim. Bu feci bir acı! Tüm cihana karşı haykırışım bu iki yerde beynim birkaç cümle kurabilmem için yalvarıyor! Bir cümle kurmalıyım ve bana olan sağırlığını kırmalıyım! Birisi öldü! Zihnimde çırpınan artık onun söyleyecek bir şeyinin kalmamış olması. Toprak yolu geçtim Dikenler battı ayaklarıma ...